11 Mart 2010 Perşembe

çarşının çekilmez komplekslerii


yıldırım demirören başkanlığa seçilmesi ile başlayan çarşı rüzgarı, büyük medya desteği ve reklam amaçlı tribün şovları ile mahallenin şımarık çocuğu çarşının çekilmez olmaya başlayan komplekslerini de doğurdu.
şurası açık ki, çarşı siyaseten türk medyasının yakınında, ancak milletin uzağında duran bir ideolojiye sahip.
bu yüzden medya büyük bir sahiplenme,koruma ve kollama içgüdüsüyle sürekli çarşısını şımarttı da şımarttı.
2006'da çocuklar inanın ile başlayan sen bunu benden aldın, taklit ettin,çaldın suçlamaları eskiden komik geliyordu ama artık çekilmez oldu.

çocuklar inanın bestesini kendilerinin ilk olarak söylediğini memedali amcalarına şikayet ettiler.(örtmenim ilk ben demiştim).
koca bir yalandı, ancak şerefsiz medya karşı tarafa en ufak bir söz hakkı tanımadan,çarşının yardakçılığını gönülden yapmıştı.

devamında dale ithalatı kavgası patladı.
30 eylül günü gencfb.org sayfasına ezberlenmesi emri ile konulan dale melodisi,
her ne hikmetse 3 gün sonra bjknin bir avrupa maçında söylenerek ,bestenin üzerine yatmaya kalktılar.
medyada yer buluşu ise şöyleydi:''yaratıcı çarşının yepyeni melodisi dale cavese''.
işte türk medyası bu kadar cahil.cavesenin bir takım ,dalenin ise bir latin ezgisi olduğunu bilmiyor, ve utanmaz adamlar bunu araştırmaya bile tenezzül etmiyor.
bu kadar gözleri körleşmiş,çarşının şakşakçısı,reklam ajansı, yardakçısı olmuşlardır.
bunun üzerine gfb multimedya ekibi bir klip hazırlayarak deliller ile olayı net bir şekilde açıkladı( http://www.youtube.com/watch?v=3pQg7geUi0w ).
ama gel gör ki;
onursuz medya bu utanç çamurunda boğulmaktan kurtulmak istemedi ve olayı kapattı.

ve artık, kompleksli insanlar topluluğu çarşı, bütün tribüncülerin gözünde yalancı,iftiracı, ciddiye alınmaz bir hüvviyete bürünmüştür.

halen komplekslerini terk etmek gibi bir dertleri yoktu ki,pazar günü Fenerbahçe taraftarlarının hazırladığı bir takım protesto argümanlarından biri olan ''kırmızı kart'' olayını bile bizden gördünüz, ilk biz yaptık gibi g.tten sallama laflarla baltalamaya çalıştılar.
ve şerefsiz medya da her zamanki gibi bunun üzerine atladı.
bu protesto çoklu protestonun sadece bir parçası idi ve çok sade bir araçtı.
dünyada herhangi bir aktivist grubun bir olayı protesto ederken en sık kullandığı yöntemdi kırmızı kart gösterme ritüeli.
bunula ilgili 'vamos bien'in sitesinde çok güzel bir açıklama var.
(http://www.vamosbien.org/index2.php/2010/03/10/carsi-alcakgonulluluge-karsi-%E2%80%9Cnarsistik-kisilik-bozuklugu%E2%80%9D-ve-tezahurleri/)
bunu ilk ben yaptım demek kadar salakça bir söz var mı allah aşkına.
ama dediğim gibi,çarşının fenerbahçe kompleksi var.
yatıyor kalkıyor Fenerbahçeyi ve tribünlerini takip ediyor.
inanır mısınız, forza sitesindeki introyu protesto yapılan maçın ertesi günü güzide!! gazetelerimizde gördük.
sevişin bakalım ey medya ve ey çarşı.
ikinizin de sonu hayır değil.
komplekslerinizden,sorumsuzluklarınızdan ve sazanlığınızdan arının,
yoksa artık kendi gettosunda yaşayan prematüre türler olarak yok olup gideceksiniz.

Not: türkiye'de benim bildiğim ilk kırmızı kart protestosu FB-GS(ali aydın'ın 4 kırmızı çıkardığı) maçtan sonra gs tribünlerince yapılmıştır.herşeyin öncüsü çarşının bilgisine sunulur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder