3 Nisan 2010 Cumartesi

Teşvik şikesi!


bugüne kadar şikeyi duyduk,hatır şikesini duyduk,teşvik primini duyduk ama bu sefer bambaşka bir tamlama kazandırdı yaratıcı bjk cenahı!. :Teşvik şikesi
ya bizim uyduruk medya g.tünden sallama bir haber yaptı yine,ya da bol kodaman-cahil bulunduran, büyük takımlarımızın kontenjan yöneticilerinden yeni bir inci duyduk.
güya a.gücü takımının seyircisinin 16.dakikada ve maç sonunda şampiyon bursa,i.ne beşiktaş olamazsın şampiyon demesi resmen teşvik sikesiymiş.
şike :bir takımın veya oyuncunun kendi takımı satıp karşı takıma yatmasıdır.
teşvik primi :yarıştığın rakibinin rakibine daha fazla mücadele etmesi için veya yatmaması için önerilen,teklif edilen para,miktar veya vaad.
teşvik şikesi: bknz yaratıcı bjk yöenticisi.

böyle kafası basmayan adamlar koca büyük' takımlarda yönetici oluyorsa,ya o büyük denilen takımlar ele ayağa düşmüştür, ya da büyük değillerdir artık.

haberin linki burada.gerisine siz karar verin.

2 yorum:

  1. Duruş takımı galiba herkesi kendisi gibi biliyor.


    VATAN, G.Birliği Başkanı İlhan Cavcav’ın 2005 yılında TBMM Şike ve Şiddet Araştırma Komisyonu tutanaklarına girmiş bir başka olay ifadesine ulaştı. 1995 yılında Macar kaleci Zsolt Petry’nin Türkiye ile oynanan milli maçta şike yaptığına dair tutanakların ardından şimdi de ’teşvik’in belgesi ortaya çıktı.

    27 EKİM 2002’DEKİ MAÇ

    CAVCAV’IN tutanaklara geçen ifadelerine göre 27 Ekim 2002’de Ankara’da oynanan ve 1-1 beraberlikle sonuçlanan maçtan önce Beşiktaş Kaptanı Tayfur Havutçu, Beşiktaş’tan eski takım arkadaşı G.Birliği Kaptanı Ümit Bozkurt aracılığıyla F.Bahçe’yi yenmeleri halinde 400 milyar prim ödenmesi konusunda anlaştı. Olay İlhan Cavcav ve zamanının G.Birliği Teknik Direktörü Ersun Yanal’ın kulağına gelse de ikilinin olaylara karışmadığı ve alınan beraberliğin sonrasında da Beşiktaş tarafının vadedilen parayı göndermediği de belgelerde yer aldı. İşte Cavcav’ın ağzından tutanaklarda yer alan olay..

    İLHAN CAVCAV: Evet, bir tanesi de bıraktı işte kenara. Ve dolayısıyla, bakın, böyle bir olayı da, ben, bizzat yaşadım. F.Bahçe’yle oynuyoruz Ankara’da. Orada Tayfur diye bir kaptan var; bizde de Ümit Bozkurt diye kaptanımız var, o da Beşiktaş’tan geldi bize. Telefon etmişler ’400 milyar lira, F.Bahçe’yi yenerseniz..’

    KAPTAN, kaptana telefon ediyor; başkanlar yok.. Ümit geldi hocaya, hoca ’Ben karışmam..’ demiş; Ersun Yanal Hoca. Menajer var bizim Cem Onuk diye bir arkadaşımız, o bana Böyle böyle.. Ben yine -galibiyete veriyor- ’Al’ demiyorum ama Sayın Başkan, ’Al’ desem..

    “BEN karışmam oğlum; ben duymadım, görmedim, işitmedim.. Bunlar kaptan, o da Beşiktaş’tan geliyor ya, ‘tamam’ diyorlar, geliyorlar. Burada F.Bahçe’yi yendik; 2-1 mi, 1-1 mi, 1-0 mı, 2-0 mı ne yendik. (Maç Youla ve Washington’ın karşılıklı attığı gollerle 1-1 berabere bitti) Para?.. Para yok... Para yok... Baktım... Sinan diyormuş ki -işte, Sinan o zaman orada- geliyor gidiyor bilmem ne; vermediler.. Bir daha oynadı, yine para.. ’Yok kardeşim’ dediler, ’Parayı getir, ondan sonra..’ Yani, o bakımdan, bunları...”

    “TABİİ ki, şunu yapmak lazım: Ben, Sayın Federasyonumuza da söyledim. Bugün Federasyonun başında olan arkadaşımız Sayın Bıçakçı -uzun yıllardır tanırım- çok namuslu, dürüst, iyi bir insan; ancak, tabiî, etrafında olan insanlar, konularına vâkıf olmakla beraber, bu federasyon kurulu oluşurken, Sayın Levent Bıçakçı’nın arzusuyla oluşan bir kurul olmadı; bu, sonradan, böyle, tepenin üzerine geldi.

    YanıtlaSil
  2. sanki bu dünyada yaşamıyor gibi konuşmuş.sen bursa ankara meselesini bilmiyorsan git öl.veya teşvik,şike meselesini öğrenmek istiyorsan git i.kalkavan abin anlatsın sana.

    YanıtlaSil