Sene 92.doğduğum şehirden pederin tayini dolayısıyla göç ediyoruz.nereye; dedenin şehri Adana'ya.Sene 2002 büyüdüğüm şehir Adana'dan ben göç ediyorum, nereye; bürokrasinin merkezine. velhasıl Adana'da çocukluğu,gençliği geçmiş bir insan olarak Adana'yı, Adanalıyı, takımını,tribününü ve kültürünü çok iyi bilirim.Hayatımda hiç Adanalıyım demedim,çünkü değildim.ama beni tanıyan hemen ilk olarak Adanalımısın diye sorar.özetle Adanayı her yönüyle iyi bilirim.
hayatımda ilk gittiğim maç bir Adanademirspor maçıdır.Fenerbahçeyi hayatımda ilk olarak Adana'da izlemişimdir.demirsporun,adansporun gerisinde kaldığı yılların canlı tanığıyımdır.Tribün olarak,taraftar olarak her daim demirspor adanaspordan bariz üstündü.bu Uzanların taraftar aşırması ile 5 ocağı donattığı yıllarda dahi değişmemiştir.ADS'nin tribün yapısı genellikle ve çok büyük ağırlıkla 14-20 yaş arası heyecanlı gençlerden oluşuyor.buna ilaveten maraton tribününde 35-60 yaş arası tecrübeli,heyecanlı ,orjinal küfür türeten amcalardan ,ihtiyarlardan oluşan ciddi bir taraftarı var.bunlar zaman zaman stadta Şimşekler'in tezahüratına karşılıklı eşlik ederken,genel itibariyle görevleri pozisyonlar sonrası uğultu ve küfür organizasyonlarıdır.
tekrardan tribüncülerin anatomisine dönersek,şehirde genç yaşta çocuklar arasında her nesilde ciddi bir modadır adanademirsporlu olmak.böylesine büyük avantaj,tribüncü sayısı bakımından hiç bir zaman sıkıntı çekilmemesi kolaylığını getiriyor.Yani ''tribüncüye özenme'' çok yaygındır ve bu sayede her yaştan tribüncü kazandırıyor.tek bir tribün grubu var; o da Şimşekler.
bağırma potansiyeli çok yüksektir,sürekliliği anadoludaki tribünlere kıyasla çok iyidir.mevzuya dalma konusunda Adanalılığın verdiği çok büyük bir özgüven ve cesaret vardır.tribüncünün rengi inanılmaz esmerdir(nasıl göztepeliler %95 sarışınsa).tribünde lider 1 tanedir,haricen 2 önemli amigosu ve çok sayıda tribün arasında konuşlanmış ateşleyici yönlendirici vardır.tribün anlamında isim yapmış sürüyle anadaolu takımı taraftarını izledim,içinde bulundum.benim gözümde en sağlam ve en iyi tribün demirsporundur.bunun Adana'da yaşamış olmamla alakası yoktur,çünkü artık ADS'den ve tribününden pek hazetmeyen biri olarak hakkını teslim ediyorum.
beste yapma konusunda kötü olduklarını söylemek zorundayım.çünkü bu kadar iyi bağıran grubun,duygusal olarak kendi kendini ifade edememesi sıkıntılı bir durumdur.ayrıca Adana sokaklarına yapılan sprey operasyonları oldukça düşük zeka ürünü elden çıkıyor.duvara ''Adana Demirsporludur'' yazıyorsun eyvallah.at imzanı ''Şimşekler'' ,bırak öylece.Ama maalesef imza atarken ''Şimşekler Grubu'' diye yazarak komik düşüyorlar.
ve gelelim tribünlerin ve takımın sözde işçi,devrimci kimliğine.
ulan 10 yıl Adanadaydım,100 tane maçına gittim.bir gün olsun komünist,devrimci eğilim göremedim.gördüğüm tek eğilim atesit olma eğilimi,o da Adanalı'nın lanet özelliği olan Allah'a küfretmekten kaynaklanıyor.maç içinde ana bacı değil de direk Allah'a küfreder tıpkı sokaktaki Adanalı gibi.ee peki şimdi nerden çıktı bu devrimci,işçi,halkın takımı demirspor masalı.eskiden beri vardı diyen ,öyle bol keseden sallamayacak.10 yıl maçına gitmişim 1 defa olsun kimsede böyle bir tavır yoktu.
e peki sen söyle AzapazA nerden çıktı bu?
benim ilk şahit olduğum olay şu:sene 2007.bir tatil vesilesiyle Adana'dayım.ve mersin i.yurdu maçı var.stad önünde özlediğim atmosferi solumak,adana insanının maç önü heyecanını yaşamak için erkenden stadın önündeydim.köfte ekmeğimi aldım,gişelerin orda dolaşıyordum ki,elinde kızıl bayrak,şortlu ,topsakallı 35-40 yaşlarında birini gördüm.
elindeki che bayrağını farkettim ve o andan itibaren adamı izlemeye başladım.neyse maç saati yaklaştı maça girdim.baktım bu eleman çıkmış demirlere che bayrağını asmış ve yanında nöbetçi gibi duruyor.çoluk çocuk bakıyor,''gözümüz bir yerden ısırıyor bu posterdeki adamı,şu yol üstü kaldırımlarda satılan posterdeki sigara içen adam değil mi lan?'' diyorlar. ve sonunda polis gördü che figürlü bayrağı ve tribün liderine hemen indirtmesini söyledi.herkes şaşkın.tribün lideri de: ''a.q. kim astı lan bu kırmızı bayrağı?'' diyor.sonuç olarak ,sonradan kendisini anavarza1940 olarak tanıdığımız elemanın biraz ''yahu ne var bunda,devrimci,halkın takımı demirspor'' falan filan propandasından sonra bayrak indirildi ve konu orada kapandı sandım ben.çünkü Adana şehrinin ve insanının siyasi duruşunu çok iyi biliyorum.ama günler geçti,dere tepe düz gidildi ve o arada biz de gidip gelmez olduk ADS tribünlerine.bir gün bir baktım ki livorno -demirspor maçı diye bir söylenti dolaşıyor.arkadaşlara da dedim.ulan bu iş bu kadar büyüdü mü.3 yıl gibi kısa bir sürede yılların ''faşist'' kentinin gözbebeği takımının taraftarı bir anda ''devrimci,halkçı,işçi sınıfçı'' oluvermişti.ee maç oldu,neydi basına yansıyan,radikal'de,bloglarda,spor programlarında yer bulan sloganlar pankartlar:''işçi dayanışması'' falan filan.yahu sallıyorsunuz bari destekli sallayın.her yerden devrimci çıkar ''Adana'dan çıkmaz,hele tribünlerinden hiç çıkmaz''.tamam tribüne gelen insanlar tamamen halktır,ama bu insanları zorla siyaseten sınıflandırmaya kalkmanın bir manası yok.çünkü öyle bir eğilim yok.Adanalı Allah'a küfreder,oruç tutmaz,namaz kılmaz ateisttir, Allah'a saygı veya Allah'tan korkam konusunda pek hassas değildir.Ama yine de ''devrim,işçi sınıfı,komünizm,sosyalizm'' çok da s.kinde değildir.çünkü klasik ''faşist''tir.zorlamaya gerek yok.
Not:biraz uzun oldu ama ilgisini çeken için okunabilir bir hikayeli yazı.aslında bu yazıyı blogu ilk açtığımda yazmayı planlıyordum,yazamamıştım.ancak Adana'dan gelen bir demirsporlu misafirimle yaptığım muhabbet sonucu hatırıma geldi. bu seferlik bu kadar yazı yeterli.bir başka zaman yine bir demirspor yazısı yazmayı planlıyorum.
Şimdi sen bunları yazmamış ve ben de okumamış olsam Demirspor-Livorno maçı hafızamda hep medyada yer aldığı gibi kalacaktı. Siyasi görüşleri nedeniyle ön plana çıkan, Demiryolu işçileri ve Liman işçilerinin buluşması olarak lanse edilen bir maçtı. Hatta yanıma bulsam birini gidecektim de. Pek öyle değilmiş ha:)) Peki nasıl oldu da birden kimlik değiştirdiler. Tek maçlığına mı?
YanıtlaSilmedyada yer alışı ile o gün 5 ocakta olanlar bambaşkaydı zaten.maçtan önce ve maç içinde açılan pankartlara,flamalara,bayraklara çok büyük tepkiler gösterilmiş.ailem halen adanada oturuyor.maça gitmiş birilerininden maç içindeki hikayeleri dinleyebilirsin.veya livornonun getirilme organizasyonunda önayak olanların maç sonu izlenimlerini dinleyebilirsin.dediğim gibi adanayı ve tribünlerini çok iyi bilirim,yazdıklarım tamamen gözlem ve analiz. istediğin herhangi bir ads maçına beraber gidebiliriz.
YanıtlaSilAnladığım kadarıyla Ankara'da oturuyorsun. Ben de Ankaralıyım ama beş senedir de İstanbuldayım. Eğer denk getirebilirsek zevkle gelirim.
YanıtlaSilvalla adanalının Allah'a küfür eder demen ağır olmuş ama diğer dediklerinin alayının altına imzamı çakarım adanayı bildiğimden değil , türkiyenin genelde böle oldğundan , yoksolcumuş yok halkçıymış falan flan , a.q öle bi durum olsa adanada kazan partiler sağdan çıkmaz , zaten tribüne siyaset karıştıranların reklamdan başka işleri yoktur bizim tribündede oldu zamanında oda reklamdı hyr demiyorum ama artık öle şeler olmuyor .Baka takımlarda oluyor ama her hafta sosyal mesaj yayınlama çabaları , hep solcu pankartlar falan , a.q salakalrı tribndeki insalara sorsak pankartların anlamını bilmicek , ben dünyada hiç bir tribünün bu akım bu görüş içinde oldğuna inanmıyorum , yani butribün solcu bu sağcı , böle işey yok arkadaş yok , oradaki mevzu şudur , tribün reisleri ,abileri,önde gelenleri oraya ne asarlarsa tribun oncu oluyor türkiyede , bjkliler hep sol ayaklarında oysa aralarında ki bu aralarındaki oranda %50 maldır , o pankartları hazırlayanlar solcudur veya her ne sikimse ondandır , yokmu o tribündde sağcının Allah'ı , liberalin falan var tabi , ee ne bu ozaman solcu bunlar sağcı haberleri yazıları.Bizim basının ben analarını sikiyim işte o kadar.
YanıtlaSilBiraz uzun oldu ama içmi döktüm sayılır konularda dağınık oldu galiba ama kusura bakma artık :)
@ahmt, adanalının normal konuşmasında çok yaygın bir şekilde allah'a küfür vardır.ben etsinler etmesinler demiyorum.neyse onu diyorum.kötü ve kabul edilemez bir huy ama çok sık bir şekilde allaha söverler.
YanıtlaSilazapaza'nın dediklerine büyük ölçüde katılırım. Adana da Türkiye'nin ortalama bir ilinin gösterdiği sertlik ve tazelikte faşistliğe sahiptir. Tabi kendine has bazı farkları da vardır. Onları sıralayayım.
YanıtlaSil1-Müslüman geçinme tipiyle birlikte Allah'a söven, birisi itelediğinde oruc tutan, serbest kalır kalmaz dinden kendini afaroz eden yapısı vardır.
2-Çok cahil bir bilgi düzeyine sahip olmalarına rağmen müthiş bir özgüven duygusuna sahiptirler.
3-Hem kaba hem sabadırlar. Nazikliği beceremeyen insan tipidir.
4-Birebirdeki arkadaşlıkları oldukça samimi olmakla birlikte tanımadıklarına da bir o kadar görgüsüz davranırlar.
5-Hiçmi hiç siyasi değildirler.
6-Genel olarak çoğu, ekonomik yönden fakir olduğundan 5 kuruşa 5 takla atabilirler.
7-Gaza getirilir motive edilirlerse sola da sağa da rahatlıkla oy verirler.
8-Tüm bu söylediğim ve eksik bırakdığım davranış şekilleri bazen ırktan ırka da belirgin olmamakla birlikte fark gösterebilir.
Ancak bu farkın Adanada yaşayan türkler, kürtler ya da araplar arasında çok da belirgin olmadığını tekrar yinelemekte fayda vardır.
Tabiki bir sol devrimcisi olarak öz Adanalı olmasam bile Adanalı hemşerilerimin birazcık da olsa siyasi davranışları olmasını isterim. Fakat Adsız arkadaşın dediği gibi Adanalı siyasi değildir, olamaz zaten. Çünkü bunun için yeteri kadar kültürü yoktur. Hatta şunu diyebilirim ki Adanaya sonradan gelip yerleşmişler dışında Adanadan çıkmış hiç entellektüel görmedim, işitmedim. Ancak eskilerde durumun böyle olmadığını hatta Adananın solun önemli kalelerinden biri diye bahsedildiğini çok iyi bilirim. Fakat özellikle son yıllarda apolitize edilmiş bir kuşak yetiştirildiği daha doğrusu bu kuşağın beslendiği yerlerin o kadar geri kültürler olduğunu düşünecek olursak bu normaldir. Sözde Adananın merkezinde yüzbinlerce Arap alevisi yaşamaktadır. Fakat her ne hikmetse Antakya Alevisi siyasi anlamda duyarlıyken Adana Arap Alevisinde aynı duyarlılığı bir türlü kitlesel anlamda göremiyoruz. Yazık gerçekten çok yazık...
YanıtlaSil