10 Mayıs 2010 Pazartesi
Serkan Kırıntılı
Her hafta oynadığımız maçlardan sonra bir meczupun çıkıp oynadığımız takımın kalecesini suçlamasına alıştık.bu gelenek leo franco'yla başladı.utanmazlar ömer çatkıç'ı bile bize karşı bilerek kötü oynamakla suçlayacaklar ellerinde fırsat olsa.neyse mevzu o değil.murat şahin'in yediği golde hatalı olduğunu iddia edenler,kasımpaşa maçında murat'ın kaç gol kurtardığını söylemeye yanaşmıyor.veya iveşa'nın özer'den yediği golü tartışanlar, iyice sapalayıp işi rapaiç'in kasımpaşa maçını izlemesine başlıyorlar.bugün itibariyle de a.gücü-Fenerbahçe maçını yargıya taşıyanların elinde iki argüman var:
1-Melih Gökçek'in, bir TV kanalında, yabancı Ankaragücü futbolcusunun cep telefonundan aranarak kötü oynaması ve kırmızı kart görmesi karşılığında 200 bin Euro tutarında şike teklif edildiğini açıklaması.
2-Ankaragücü kalecisi Serkan Kırıntılı'nin yine aynı spor programında, Ankaragücü-Fenerbahçe karşılaşması öncesinde kendi aracıyla İzmit'e arkadaş ziyaretine gittiği, oradan da İstanbul Bağdat Caddesi'ne gittiği.
şimdi gökçek'in açıklamaları tamamen 1993 tarzı bir spor yöneticiliği,ergün gürsoy tarzı bir çamurculuk.o iddiayı son arayan numarayı bir kağıda yazıp,savcılığa iletmesiyle ciddiye bindirebilirdi ki,böyle yapmayarak ciddiyetsizliğini gösterdi,üzerinde konuşmaya değmez,belli ki birileri gökçek'i dahi parmağında oynatıyor.ve bu kuklacıların 3 tane nurtopu çocuğu oldu dün gece.allah bağışlasın.
Serkan'ın bağdat caddesine gitmesi ve birileriyle görüştüğü ima edilmesi,yediği kötü gollerden sonra tamamen linç kültürünün bir eseri.Serkan Adanaspor'da 18 yaşında oynamaya başlamış, o tarihten beri 1.lig tecrübesi olan bir çocuk.Adanaspor'da oynadığı zamanlarda,kendisinin yedeği olan Tolgahan Acar(antep macerasından sonra tekrar Adanaspor kalecisi) benim çocukluktan ve mahalleden arkadaşımdır.tolga için adanaspor maçlarına gittiğimden,serkan ile de muhabbetim vardı.hatta en son adanaspor-Fenerbahçe maçı(nobre'nin 2 golüyle 2-1 kazandığımız) öncesi Serkan'a maça fazla asılmamasını söylemiştim.o gün adanaspor'un iki kalecisi vardı,biri tolga(gslı),diğeri serkan(bjklı).tolga zaten fanatik gslı olduğundan ,arkadaşlığımızın hatırına dahi,fenerbahçe'yi şampiyon yapmamak için oynarsa devleşeceğini iddia etti.Serkan'a da ne yaptım ne ettim,sözümü dinletemedim.ikisi de bütün hayatları boyunca bu günü beklediklerini söylediler.gel gör ki, o gün serkan çok çok iyi oynamasına karşın, Nobre'nin biri karambol iki golüne engel olamadı ve en sonunda sevinen ben oldum.
diyeceğim o ki,Serkan net bir şekilde bjklidir.bu çocuk bjk maçlarında da çıkıp adam gibi işini yapmıştır.bunca yıldır izlerim,kaleci dezavantajları haricinde,kasten bir gol yeme gibi bir durumun yakınından dahi geçmemişti.
yani plancıların,kuklacıların bakalım atacak başka iftirası kaldı mı bekleyip göreceğiz.ona buna uşaklık yapacaklarına,bir an için kendileri olup,kendileri için mücadele etseler direnseler,adamdan sayıp konuşacağız haklarında ama bu uşaklar denizlinin düştüğü durumu dahi kör olmuş gözleriyle görmemeye yemin etmişler.gözleri var görmezler,kulakları var duymazlar,dilleri var doğruyu söylemezler.
aslında a.gücü maçı hakkında gözlemlerimi yoğunluğumdan ve maç yorgunluğumdan dolayı yarın yazacaktım ama,bu konuyu sıcağı sıcağına anlatayım dedim.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder