8 Mayıs 2010 Cumartesi
Futbol'un adaleti ve tek takım tutma alışkanlığı
Adaleti,hakkı,hukuku gömdük.nereye 2006'da denizli atatürk stadının çimlerine.evet o gün çok büyük acılar çektik.herkesin atlatabileceği bir travma geçirmedik.inanılmaz şeyler oldu ve camia olarak çok şükür üstesinden geldik. o günlerde safları sıklaştıran bjk-gs ekürisi paylaşımı yapmışlardı aralarında.futbolda hakkın hukukun insafın olmadığını o gün 20 yaşında 17 yıllık bir fenerbahçeli olarak yeni anlamıştım.
saf duygularla seviyorduk futbolu ama anladık ki sevdiğimiz meret o kadar saf ve temiz bir şey değilmiş.o günden sonra futbolu sevmeyi bıraktım sadece fenerbahçe'yi sevdim.türkiyenin 7 bölgesinde 30 takımın maçına gitmişimdir bugüne kadar.eskiden de tutmazdım hiçbir takımı ama yine de maçı tribünde maçı izlerken kazanmasını istediğim bir takım vardı mutlaka.2006 yılından sonra nefret etmeye başladığım futbol yüzünden memleketimin takımını,büyüdüğüm şehrin takımını,oturduğum şehrin takımını ve hatta milli takımı da tutmaz oldum,kazanmasını istemez oldum.içimde en ufak bir yakınlık yoktu artık.babam sorardı 'hadi hepsinin koy g.tüne de,milli takımı tutmak bir milli görev,nasıl tutmazsın' diye? tutmazdım işte,dilde tuttuğunu söyleyip gönülden kazık atanlardan değildik.dilde de gönülde de aynı türkü vardı.denizli'de ve orada sonlanan sürece kadar 5-6 haftalık süreçte normal şeyler olmamıştı çünkü.
trabzon kupa maçında,tekrardan içimde futbola ısınma anlamında birşeyler hissettim.belki de ts başkanı Sadri Şener'in o Hulusi Kentmen babacanlığındaki hareketleri ve sözleridir beni ısındıran.ilk defa normal bir şekilde sahada maç kaybettiğimize şahit olduk hep beraber.halbuki biz A.polat'ın fütursuzluğuna ve pervasızlığına alışmıştık.bütün pazarı kapatan tekelci kapitalist zihniyetin yegane figürü A.polat ne yumurtlamıştı daha 3-4 gün önce: şampiyon bursa olsun.hani daha 1 hafta önce maç yaptığı takım.şimdi kendi taraftarı bütün takımı sat diyor.kendi yöneticisi 4. olursak şükür diyor(geçen sene 5.bitirdiler ligi).allahım sen ne büyüksün diyorum.artık sinirlenmiyorum.kanıksadığımdan değil.o bünyeye normalliği ve insani duyguları yakıştıramadığımdan.bu durumda insani duygularla cevap veremeyeceğimden bizim muhatabımız değil.tıpkı a.sami alkışların,t. demirlerin,h.uluçların bu aralar bizim gündemimizde olmadığı gibi.hakan şükür'ün açıklamalarıyla tereddüt yaşadım.yıllarca biz buna inek dedik,şaban dedik ama insan olan buymuş da,öküz olan başkalarıymış meğerse."Ben Fenerbahçe kaybetti diye sevinmem" diyor, nikah şahidi olan A.polat'a giydirdiği röportajında.hakan'a sadece şunu diyorum,eğer biraz olsun söylediklerinde samimiyse bize hakverecektir ,ki ben öyle olduğunu tahmin ediyorum, 2006'da asy'de sarmaş dolaş şampiyonluğu kutladığı a.polat'ın ne tür bir insan olduğunu anladıysa,o gün kazandıkları!! şampiyonluğun da ne mal da anlamıştır.biraz vicdan muhasebesi yaparsa mutlaka doğruyu bulacaktır.
yarınki maç için 1 hafta 10 gündür fırtınalar kopuyor.cuma sabahı saat 10.28 sularında biletimi alarak ''Fırtınalar koparsa kopsun,sürüklesin hepimizi'' demek için saatli kale arkasına gireceğim dakikaları beklemeye koyuldum.gönül verdiğimiz tek takım olan Fenerbahçe'yi sadece biz desteklemek üzere,dualar ve niyazlar eşliğinde yarını bekleyeceğim.
inşallah yarın ki gecenin gündüzü aydınlık olur.
Not:100.girdiğim iletiye felsefik ve duygusal bir yazı yazmak kısmet oldu.Allah ömür ve imkan verirse 1000.iletiyi de görürüm inşallah.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder