18 Ocak 2011 Salı

Neler oluyor bize?


Takım Yeni Malatya'ya yenilmiş, Antalya'da abartılı bir karşılama, abartılı bir dostlar alışverişte görsün resitali. 2 gün sonra Antalya'da takım sahaya çıkarken;''hadi koçum ,hadi aslanım, yenilgi umrumuzda değil'', maç sonu ; futbolcuları ıslıklamak, Aykut Kocaman'ı istifaya çağırmak. Ne yapıyoruz, farkında mı değiliz, yoksa kendimizi mi kaybettik. Bu kadar mı bilinç kaybı olur. Neyi çözmeyi istiyorsunuz böyle yaparak, takıma tepki böyle mi koyulur. Böyle netice alınmayacağını bile bile, neden topçularla araya set çekilmek isteniyor. Aykut'a protesto nedir allahınızı severseniz. Herkes mi Antucu, Ebru Köksaldı'cı oldu. Herkes orada mı şekillendiriyor aklındaki, zihnindeki tepkiyi ,protestoyu.
Deniz Barış ıslıklandı da ne oldu, İniesta mı oldu Deniz'den.Selçuk Şahin ıslıklandı, artık Xavi gibi oynuyor maşallah. Bilica zaten artık Avrupa standartında bir stoper. Nedir bu bulaşıcı lanet olası protesto ve ıslıklama. Neyle şekilleniyor gününüz de bu kadar takım tutkusunun yerini müşteri refleksleri alıyor. Kaybolan ruhumuz seni çok özlüyoruz diye bağırmaya gelince herkes bağırıyor, veya facebookta, youtube'da videolar yapılıp koyuluyor ama tribünlerdeki yozlaşmayı düzelteyim derdine düşen yok. Tribünün kaybolan ruhunu nasıl getireceğiz bunun üzerine kafa yoran yok. Çünkü memnun herkes, üstten ufolar yanıyor, ohh mis gibi sıcacık, ''oynasanıza lan it'' diyeceğiniz ''marabalar!'' da sahada,geriye kalıyor bu ''milyonluk eşşeklere!!'' haddini bildirmek di mi? Hepimiz kaytarma derdindeyiz, biz zaten hep ''En büyük taraftar, futbolcular sahtekar'' nakaratındayız, Aziz Yıldırım maşallah çok büyük bir dönemi başlatmış, bir de hiç sıkılmadan anlatıyor, suçluyor, ''Futbolcuların hiç mi suçu yok?'' diye. Herkes suçu başkasına atma derdinde,ama taşın altına elini koyan yok. Koyacak olsan,Erol Taş misali; uçurumun kenarına parmak ucuyla tutunan parmaklara gelip köseleyle basarlar.
Ne yapıyorsun kardeşim, niye ıslıklıyorsun, 60.dk da oyuncunun moralini bozuyorsun desen, sana cevap verip diklenecek, hemen stad kamerası zoooommmm: ve 1600 TL,idari para cezası + 6 ay stadlardan men.
Büyük başkancı!!, hep destek tam destekçi!!, taraftarın resmi sitesici!! Antu'da başlık açacak olsan;yav bu işte bir terslik var, sorun tribünün takımı yeterince sürükleyememesi,topyekün bir ruhsuzluk,son 5 yıldır sürekli aşılanan bir ruhsuzluk,kapitalist yaklaşım diye, çaattt: al sana 6 ay ban.
Tribünde zaten kimse caka sattırmıyor artık, bırakın bağırtmayı, bağıranı dövüyorlar.

E bütün bunlardan sonra : Aykut istifa.
Yahu insaf be,insaf! Güya çok büyük bir camia desteği varmış da, şöyleymiş de, böyleymiş de, cart curt. Evet, son maç kaçan şampiyonluk sonrası, belirsizlik üzerine Aykut Kocaman kartı çok olumlu karşılandı ama öyle topyekün bir destek sinerji yaratılması asla söz konusu olmadı.
Aykut Kocaman bir karakter timsalidir.
Onun varlığı kişilikli bir oyuncu grubu,takım yaratmaktır. Bu camiada bu işi bu yönüyle yapacak belki de tek adam Aykut Kocaman'dır. Ve maalesef bütün bunlara rağmen hakettiği desteği görememektedir. Vay efendim, nasıl geçen sene ocakta transfer yaptırmamış Daum'a da, şimdi ne yüzle istermiş. Ulan bu nasıl dünya kardeşim. Sizin derdiniz nedir.Ne demek istiyorsunuz yani. Kimin avukatlığını yaptığınızın farkında değilsiniz galiba. Geçen seneki lig ile , takımların transfer durumu ile, potadaki rakiplerin sayısı ile bu seneki bir mi. Neyse işin teknik kısmına girmeyeceğim, ama böylesine psikopat ruhlu bir medya ve sözde camia kamuoyu baskısı ile karşı karşıya Aykut.
Allah yardımcısı olsun.
Ama Aykut ve onun gibileri bu bulundukları yere kolay gelmiyorlar. Bizim çocukluğumuz ,gençliğimizin kahramanı diye mi duygusal bakıyorum bilmiyorum ama yıllardır arzuladığımız içimizden birinin takımın başına geçmesi, sonuna kadar destek çıkılması ve gerekirse onunla acı çekilmesi gibi argümanlar bugünlerde birilerine fena derecede U dönüşü yaptırmış durumda.
Tarih, bugün ihtiyacı olan ve hakettiği desteği vermeyen bir Fenerbahçe camiasını ve taraftarını yazacaktır, ben de buna ciğerim yanarak şahit oluyorum ne yazık ki.
Bugünlerde karşıki yakanın çocuklarının diline pelesenk olduğu gibi, ''Keşke galatasaraylılaşmasak'' daha fazla da, öz değerlerimizi bu kadar kolay yitirmesek.
Aykut, umarım kalbinde hissediyordur, ben ve benim gibi seninle ağlayıp seninle gülmek isteyenlerin duaları ne olursa olsun seninledir.

3 yorum:

  1. Bu yazı- özellikle de son paragraf- tercüman olmuş hislerime.

    YanıtlaSil
  2. Bu yapacağım yorum geçen gün papazın çayırınada yaptım. Burasıda uygundur diye düşündüm. Çok güzel bir yazı olmuş. Teşekkür ederim..


    Biz en kötü günümüzde bile en iyiydik. 80 li 90 lı yıllarda Fenerbahçe taraftarına bakın şimdiki taraftara bakın. Arasında uçurum var. Herşeyi sindiren bir taraftar olmuşuz. Biz ne kadar götümüzü yırtsakta nafile gibi.. Hep deriz efsane maraton ne zaman gelecek. Ulan ne gelmesi bee. Adam tribünün anasını belledi. 52ooo kişilik statda bağıran taraftar sayısına bakıyormusunuz ? Gerisi potansiyel müşteri. Her sezon fenerium dan formalar , eşefmanlar alıyordum , alıyordum dedim. Artık ALMAYACAĞIM.. Belki bazılarınız çokta sikimde diyebilirsiniz ama bu aziz gitmediği sürece ALMAYACAĞIM. Arkadaşlar artık sesimizi gür çıkarmanın vakti geldi. Herkes örgütlenip bişeyler yapmamız lazım. Bu kadar ruhsuz olamayız. Takımda ruh kalmamış diyoruz ama ilk önce taraftarın ruhu geri gelmeli.. Ayaklanmalıyız. Ben maç alan tribünü en son 2000 senesindeki gaziantep maçının ikinci yarısındaki tribünü gördüm. Ondan sonra şu vardı densin.. Ben hatırlamıyorum.. Burada özellikle eski tribüncü abilerimize çok iş düşüyor. Liderlik yapacak birisi.. Bu tribünde başlar ve yayılır.. Hiç kimsenin hayır demeyeceği biri olmalı bu. Çok kişi var böyle . sadece bir kıvılcım yeter..

    YanıtlaSil
  3. @ emre
    kıvılcımı görünce ardından ateşi harlayacak çok kimseler var, ama tabi görürsek.

    YanıtlaSil