14 Ocak 2011 Cuma
Medyanın kompozisyonu ve militanlığı
Ülkemizdeki spor medyasını, normal güncel ve politik haber yapan medyadan ayırt etmek imkansızdır. Aktüel ve siyaset haberi yapan medyanın son 5 yılda çehresinin bir nebze olsun değişmiş olması, spor medyasının ise neredeyse aynı ağırlık ve kompozisyonda gittiğini söylemek çok yanlış olmaz. Medyanın, o ,yanlışta ve değişmemekte ısrar eden, eski militan reflekslerini sürdüren kısmı halen ülkemizin yaşadığı değişim ve gelişimden bihaber kör ,sağır fakat iftiracı ve azgın bir saldırganlıkta yarışmaktadır.
Derdiniz hükümet ve Recep Tayyip Erdoğan mı?
Hiç sanmıyorum.
Derdiniz, bu ülkede yaşayan insanımızın özüne dönmesi, 100-150 yıldır süren gaflet uykusundan uyanması. Derdiniz ''giderek muhafakazarlaşıyoruz'' diyerek, zaten 100 yıldır milletimizi kopardığınız değerlerine tekrar sarılmasıdır,milletimizin bir geri dönüş yaşaması, özüne dönmesidir. Artık bu memleket sizin at koşturduğunu çiftliğiniz değil, bu çok açık. ''Eleştirmek de mi yassah kardeşim'' diyenlerin ağzından. endişe, kaygı, hassasiyet kelimeleri mağdur bir edebi cümle içinde mağrur bir üslupla dökülüyor. O kadar demode ve yapmacıksınız ki artık fena iğrenç ve mide bulandırıcısınız.
Hiç bir değer yargınız ,kutsalınız yok sizin. İşiniz gücünüz fitne fesattır, şeytanlıkta üzerinize yoktur. Şerefli, namuslu, insanlar zorunuza gider karalarsınız. Siz provakatörü, marjinali, anarşisti, teröristi, muhalefet yapacağım diye şebek olanı seversiniz, beslersiniz.
Elinizden gelse , bu kalıplarda olmayanlara yaşam hakkı,söz hakkı vermezsiniz. Yatacak yeri olmayan sizler, milletin öz evladını tu kaka edersiniz. Kendi gettolarınız , mahalleniz sınırlarınız vardır, insani bir çevreniz yoktur, hayvanca bir eğitim almışsınızdır, azgınlık ,saldırganlık, asayişi bozma size en yakışanıdır. Aklı selim, sağduyu, mütevazilik, vakariyet sizin kıyınızdan köşenizden geçmez.
O militan köklerden gelip, ağabeylerinizin ,patronlarızın yanında stajınızı tamamlayıp militanlığınıza köşelerinizden ve koltuklarınızdan devam edersiniz. Gider 150 kişilik terörize olmak için can atan grubu , öğrencilerin temsilcisi diye gösterirsiniz. 150 kişi çok iyi bir rakamdır. küçümsediğimden söylemiyorum. Ama yaklaşık 200.000 kişinin öğrenci olduğu bir şehirde , ne idüğü belirsiz, üniversitenin itlerini,kopuklarını, heyecanlı ve ilgili gençler portresi diye sunamazsınız.
Eskiden sunardınız ama artık sunamazsınız. Geçti o devir. Ya siz de adam gibi nelerin değiştiğinin farkına varırsınız, ya da tarih sayfalarında bir grup militan gazeteci olarak yerinizi alırsınız. Demokratik seçimlerle seçilmiş öğrenci temsilcilerini, kendi o zavallı beyinlerinizle yaftalamaya çalışırsınız aklınızsıra. Yandaş, uslu çocuklar demekten bile çekinmezsiniz. O kadar açıktan bir militanlıkla, provakatörlük yapmayan, vatanını, milletini, toprağını, okulunu, ilmini irfanını seven hür, bağımsız, demokratik , kimselerden emir almayan öğrenciler sizin için ''Ak,Pak öğrenci''dir. Ellerinde laptoplar,kitaplar defterler, ders notları olan öğrencilerden ziyade, kaldırım taşı söküp, tahta sivrilten, mukavva kalkanlarla çatışmaya hazırlanan öğrencilerdir sizin keyfinizi yerine getiren. Sözde direnen ve başkaldıran öğrenciler, hele polisten bir adet job yedi mi değmeyin sizin keyfinize.
Ama nerenizi yırtarsanız yırtın, kampüse okul okumaya gelen üniversite öğrencileri sizin militan çocuklarınız olan bu şerefsiz provakatörleri bilip tanıyor. Sizi de çok iyi tanıyoruz. Ülkenin yarısının oy verdiği bir partiye karşı iftiracı , karalamacı yayın yapmadan , saygılı ve demokratik bir çerçevede, daha iyiye ulaşmanın yolunu alternatif yöntemler sunarak yapan gazetecileri yandaşlıkla suçlayan sizler, gider halen konsey başkanıyken parti rozeti takacak kadar candaş ve yoldaşsınız,ha bir de çok yüzsüzsün.
Genel seçimlerde %0.2 lerde oy alan siyaset odaklarının üniversite örgütlenmelerini, sözde öğrenci temsilcileri, ülke sorunlarıyla ilgilenen heyecanlı gençler olarak sunan siz utanmaz medya, kalkar milletin %70 nin hassasiyetlerini taşıyan üniversite öğrencilerini yandaş öğrenciler olarak sunarsınız hiç utanıp sıkılmadan.
Matematiğiniz iyi değildi diye iletişim fakültesi okumuş olabilirsiniz, o ayrı ,hor görmüyorum.Ama mantık yoksunu, zeka yoksunu olmak gerekiyor üniversitelerde bu tür başkaldırı ve provakatif eylemleri yapanların marjinal ve çok büyük azınlık olduğunu görmek için.
ODTÜ, Ankara Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi bu tarz örgütlü sol fraksiyonların sanki çok ağırlıkta olduğu yerler gibi gösterilir yer bulur.
Bu 3 üniversitenin bu şekilde militan eğilimlere sahip toplamda öğrenci sayısı, 1500-2000 civarındadır.Bu 3 üniversitenin toplam nüfusu 100.000 rakamının üzerindedir. Tüm Türkiye için bunu dillendirdiğimizde 5000, en fazla 7000dir.Tüm Türkiye'deki üniversite öğrencilerinin sayısı da 1 milyon rakamına yakındır. Bu militan, provakatörler öğrencilerinin resmen temsil edildiği öğrenci temsilciler kurulu veya öğrenci konseyi gibi resmi kurumlarda seçildiğini görüp şahit olamayız. Ya aday olmazlar seçimlerde rezil olmamak için, ya da aday olurlarsa rezil olurlar seçilemezler. Her üniversitede , bu konulara az çok ilgili öğrenciler durumu çok net biliyorlardır, medya da biliyor merak etmeyin.
Şimdi portre biraz daha netleşti sanırım.
Bunu bu üniversitelerde okuyan herkes bilir, herkes görüyordur.Medya da biliyor,hem de babasının adından daha iyi biliyor bu durumu. Ama dertleri başka, derdinin ne olduğunu da yukarıda söyledim.
Militan,candaş,yoldaş medyanın bu gerçekleri görmemekte ısrar etmesi ,aksine sürekli manipülatif ve provakatif yayınlar yapması sadece ve sadece ''Köpeklerin havlama özgürlüğü'' ile açıklanabilir.
Evet, bu ülkedeki sağduyulu,aklı selim sessiz çoğunluk her yerde olduğu gibi ,üniversitelerde de vardır ve tıpkı Türkiye örneğindeki gibidir.
Sağduyulu ve aklı selim öğrenciler yandaş damgası yemekten de gocunmuyorlar, aksine, vatanından,milletinden, ve okulundan yana olmaktan gurur ve şeref duyuyorlar.
Gerisini sesi yüksek çıkan azgın militan köpekler düşünsün.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder