7 Haziran 2010 Pazartesi

Bölünme (Division) ve Tribünler


KFY'nun migros tribününe geçeceğini duyunca önce içimde yine eski bölünmüş parçalanmış döneme 2 sene geriye mi gideceğiz diye düşündüm.Ancak ne zamandır çok sesli tribünümüz üzerine yaptığım gözlemlerimi,izlenimlerimi ve analizlerimi bir araya getirince bunun çok da yaralayıcı olmayacağını düşünmeye başladım.
Bir defa Bölünme (Division) meselesi o kadar çok korkulacak kavram değildir. Hatta bu bölünmeler ayrışmalar işbirliği,işbölümü gayesiyle yapılıyorsa bunun faydası olduğu bilimsel gerçektir.Sözlük anlamı olarak da ''Division of Labor'',iş yükünün dağıtımıdır.Teknik anlamı ise,işin özel parçalara ayırılıp bireylere farklı görevler vererek seri üretim yapmaktır.
Üniversite eğitimimi İktisat üzerinde yaptığım için ''Division of Labor'' meselesi hakim olduğum bir konu. Adam Smith'in üretkenlik üzerinde yaptığı kuramın günlük hayatta da yeri olduğunu bu sayede görebildim diyebilirim.Kısaca ne diyor Adam Smith:''Artan iş bölümü,iş paylaşımı, üretimi ve verimliliği artırır''.Ayrıntı için buraya bakabilirsiniz.

Aslında bunu böyle söyleyince kimse itiraz etmez ama yine de birlik ,beraberlik bütünlük, teklik daha tercih edilir bir durumdur. Bölünme ülkemizdeki son 30 yıldaki terör yüzünden çok çabuk guard alınan bir kavram olduğundan, hemen doğal refleks mekanizmaları çalışıyor ''Bölünme'' kelimesi duyulunca.
Ama yine de şu bir gerçektir ki,iş bölümü,paylaşımı yapılmazsa tek seslilik,tek yönde hareket hiç bir büyüme,üretkenlik sağlamaz.içe kapanmadan,ufak kalmadan başka birşey sağlamaz.örnek vermek gerekirse:
-Ülkemizdeki klasik sol toplamda en büyük oy oranını birleşme olmadan, ayrı ayrı seçime girdiklerinde almışlardır. yani solda birlik olsa da iktidar olsak kocaman bir hayaldir. ama yine de en ateşli solcular dediğimiz insanlar dahi bunun kabak gibi ortada olduğunu bile bile her seçimde solda birlik arayışlarına girerler ve ülkedeki Sol'u % 23-25'e mahkum ediyorlar.
-Yine soldan örnek vermek gerekirse,ama bu sefer marjinal soldan; Odtü genel itibari ile devrimci karakteri ile tanınan bir üniversitedir.Dışardan görünen manzara,işte devrimci heyecanlı çocuklar ne güzel hepsi bir araya gelmiş ve birşeyler yapmaya çalışıyorlar diye düşünürler.Ama gerçek şudur ki; Odtü'de irili ufaklı 8'i 9'u bulan marjinal sol fraksiyonların örgütlenmeleri vardır. Bunu bilinçli mi yapıyorlar bilmiyorum ama ''Devrim Günü'' yürüyüşündeki kalabalığı görünce bu farklılaşmanın,ayrışmanın ve bölünmenin genel kanının aksine Odtü'de solu ne kadar güçlü yaptığına bizzat şahit oldum.Hepsinin elinde kendi bayrağı hepsi grupçuklar halinde dizilmişler ve tek sesli olmaları halinde ulaşmaları mümkün olmayan 1500'e yakın bir rakama totalde ulaşmışlardır.Normalde kanlı bıçaklı olan Tkp-Bdp yanyanaydı o gün ve hep beraber inandıkları ''Devrim'' uğruna yürüyorlardı.
Örnekleri uzatmak,çoğaltmak kolay.bunun gibi ve nice örnekler var.
aynı durum Fenerbahçe tribünleri için de sözkonusudur.Fenerbahçe tribünlerinde semtleri saymazsak 10'a yakın taraftar grubu var ve stadın dört bir yanında konuşlanmış durumdalar.
Genel istek ve görüş nedir? Bütün tribün grupları bir çatı altında toplansın ve herkes aynı tribünde bulunsun ve mümkünse 'Efsane Maraton' canlansın.
Ben ise bütün grupların ayrı ayrı varlığını sürdürüp,mümkünse hepsinin kendine daha yeni tribüncüler katmayı misyon edinip ,stadımızda tribün kültürünün daha güçlü yaşatılmasını sağlamadan yanayım.gerekçemi yukarıda açıkladım ve ayrıntılı örneklerle anlattım.
tribünden özel örnek vermek gerekirse,farzedelim ki tribünlerde sadece GFB bulunsun.
sadece tek bir grup nasıl olacak da her Deplasmana kalabalık gidecek, stadın en merkezi yerinde kalabalık bir şekilde kombine alacak, koreografi yapacak, tekne kiralayıp tv programını basacak, amatör branşlara kalabalık katılım gösterecek, her sosyal meseleye tepki gösterecek falan filan.Olası bir kötü olayda bütün tribünler adına grup suçlanarak hepsine birden darbe vurulacaktır ve tribüncü olarak kendimizi savunmamız daha zor olacaktır.
''Ya işte tek grup olsa bütün bunlar daha rahat yapılır'' diyenler yanılıyorlar.çünkü bunlar hepsi birbirinden ayrı bambaşka motiflerdir,zevklerdir. İçinde binbir farklı görüşü,zihniyeti barındırmak çok zordur.bu faklı hayat görüşünden, yaşam tarzından insanları kolay kolay tek bir kaba sığdıramazsın.İnsanın egosu buna müsade etmez bir kere.kimse kimsenin boyunduruğu altına girmeyi kendine yediremez.Bundan kastım beylik,derebeylik sistemi değildir.
Bugünkü durumun daha bir disiplinli ve genişleyici bir şekilde düzenlenmesi halinde 8-10 farklı grubun zararı olmaz, katkısı olur.Yani her grup kendi kültürünü yaşatacak,yanındakine tribün kültürü babında örnek olacak.
Birisi koreografi yapacak,birisi üniversitelerde örgütlenecek yeni nesili tribüncü yapacak,birisi orta yaş üstünün tribünden kopmasını engelleyecek, birisi elit kesimi dahi bağırtacak motivasyonu sağlayacak,birisi deplasmanda 1000 kişi ile gövde gösterisi yapacak.İşte ''Division of Labor'' -''İş Bölümü'' budur.
Bütün bunların neticesinde kimse KFY niye migrosa geçti,keşke maraton C blok alsaydı,bari Telekom'a geçseydi falan ağlayıp,sızlamanın,dert yanmanın anlamı yok.Belki daha planlı programlı hareket edilebilirdi ama artık ortada verilmiş bir karar var.Kimse migrosa geçtiler diye onlardan ümidi kesmesin, ve KFY'da 'biz artık migros'tayız bir sene burada tatil yapacağız,çekirdek çitleyip mandalina yiyeceğiz' demesin.
Bölünmelerden korkmak yerine bölünmeleri lehimize katkı yapacak şekilde yönlendirmeliyiz.Bu yüzden bazen bölünmeler daha güçlü bir büyümeyi beraberinde getirir.ve inşallah bölünmler bölücülüğe dönüşmeyip, iş bölümü mantalitesinde gerçekleşirse bu meseleden de hep beraber kazançlı çıkarız.umarım iyi niyetler halen muhafaza ediliyordur.

Not: Yazı teknik ve bol örnekli olduğundan biraz uzun olmuştur,okuyacaklar için şimdiden özür dilerim,ama böyle bir yazı yazmam bu dönem için gerekliydi.

3 yorum:

  1. KFY'dan taraftar bloklarından 100 kişi kominesini yeniledi , hangi akla hizmet geçiyorlar anlamak zor

    YanıtlaSil
  2. bu 100 kişi biraz daha artar gibime geliyor ağustosa doğru,bişeyler yaşanmış yaşanmasına ama en kötü ihtimal migrosa geçmeleri değil,migrostan uyum yerine seyretmeye tutulmak.

    YanıtlaSil
  3. 100 kişi yazdığım zamanda bile sayı 110 falandı , en duyduğuma göre 132 kişi imiş , zaten migrosa geçen tayfa olsa nolur olmasa nolur cinsten ,kafa beton maça geleceğine hiç gelmede senin yerine gelecek olan semt tayfası yada bağıran insanları tribünden mahrum etme ,dediğin gibi sorun oraya geçmeleri değil seyretmeye kapılmak ama mami abi Allah'ın izni ile içeriden çıkarsa izletmez onlara maç falan :))

    YanıtlaSil