30 Temmuz 2011 Cumartesi

Taraf ve Manşetleri v3


geçmişte askerin ardında b.ku yere düşmesin diye elinde poşetle gezen Yılmazları,Demirelleri görenler bugünleri hayal dahi edemiyorken şu an yaşıyor olmanın şaşkınlığını yaşıyoruz.Bugünkü ''Normal'' duruma gelmemizde emeği geçenleri tarihimiz şerefle yad edecektir.
Taraf sürekli takip ettiğim bir gazete değil.Son 2 ayda 2 kez satın aldım.İkisinde de makaranın dibine vuran haberler vardı.En son dün aldım,manşeti ilgimi çekmişti,içeriğini merak etmiştim(Yoldaş General manşeti).
Evet, aylar sonra bloga yazı yazmam dünkü tarihi olaydan sonra, Türk medyasının ve bütün ülke kamuoyunun gelmiş olduğu ''rahat bir nefes alma'' durumu vesilesiyle oldu.
Bugünlerin kıymetini bilelim ve demokrasimizin bütün sakatlıklarına rağmen bu seviyeye gelmiş olmasına en azından şükredelim.

7 yorum:

  1. http://sallanyuvarlan.blogspot.com/2011/07/taraf-gazetesinin-mansetleri-uzerine.html

    YanıtlaSil
  2. Allahım, çıldırmak üzereyim. Okuduğunu iddia eden bir kimse Taraf paçavrasını gazete diye nasıl satın alır? Hoş hangisini alalım sorunuza da cevabım yok. Bizler de asker baskısndan memnun degiliz, bizler de sivil bir dünya hayal ediyoruz.
    Ama çok mu zor utanmadan, sıkılmadan yalan söyleyerek anti-propaganda yapanlara dur demek? İftira atmanın, çıkarcılık yapmanın, kin tutmanın nesi özgürlük beyefendi? Leş yiyiciliğinin adı mı oldu sivil olmak?
    Gazeteden bahsediyoruz. Mizah dergisinden değil. Komikliğin arkasıan saklanarak yalanı, iftirayı, yüzsüzlüğü mutlak gerçekmişcesine dayatan, asla ama asla adaletle işi olmayan kimselerden bahsediyoruz. Bu mu gazeteden anladığınız? Bu mu cesaret örneği?

    Karaktersizliğin, tutarsızlığın ve çamur atmanın adı mı "yaşasın özgürlük" oldu? Ne farkı kaldı şimdi o akıllarınca eleştirdiği kesimden?

    Kime ne laf anlatıyorum ki ben... Farklılığın, yalanın işe geldiği için adalet anlamına geldiğini sanan bir toplumuz. Bu toplumun da gazetecisi Ozan Rasim olur, Mehmet Baransu olur... Bu toplumunda soru soran demokrasi aşığı ancak bu kadar olur...

    Aferin, devam edin yalana, iftiraya sahip çıkıp kendi yolunu hazırlayanlara desteğe. Yaşasın keyfi demokrasi...

    Not: Yoldaş General başlığının da yalan olduğu ortaya çıktı. Hadi diyelim ki doğru olmuş olsaydı, 2011 yılında özgürlüğü savunduğunu iddia eden bir gazetenin komunistlere bu nefreti nedir? İki yüzlülüğü liberallik diye yutturmaya kalkıyorlar sizde bunu yiyorsunuz.

    YanıtlaSil
  3. @adsız
    taraf gazetesi kaç yıldır yayında bilmiyorum.bu süre içinde çarpıcı manşetlerle TR'de yazılmaz,konuşulmaz,bahsi dahi açılamaz bi sürü şeyi yazdı çizdi.
    balyoz,kafes,irtica ile mücadele eylem planı,paşasının başbakanı ve şu an hatırlayamadığım çok güzel ve efsane bir baykal manşeti unutulmazlar arasındadır benim için.
    yanlışları da oldu bariz hem de.
    mirgün cabas'ın telefon açması helikopter meselesi, ve dünkü yoldaş general meselesinde fena halde çuvallamış.
    liberal değilim.aksine muhafazakar bir insanım.ama demokrat birisiyim.yani iki yüzlü solcu,devrimci demokrat geçinen sahtekarların bizleri enayi yerine koymasını farkeden düşüncelere zincir vurulmaması gerektiğine inanan bir demokratım.
    taraf gazetesindeki bir çok kişiye, 3 temmuz sürecinden beri yaptıkları yayınlarda çok sayıda uyarıda bulunmuşumdur.ancak benimki öyle ulusalcı saçması tehditler değildir.
    sadece görüş beyanıdır.
    taraf'ı hayatında 3 ya da 4 kez satın almış birisiyim. tutarlı ve sakin birisiyimdir aynı zamanda, görüşlerinize saygı duyuyorum ancak çoğuna katılmıyorum.yani benim yazdığım yazıdan bağımsız siz gelip taraf'a olan kininizi kusmuşsunuz.
    benim de tarafta beğenmediğim,içime sinmeyen bir çok husus var.örnek dünkü öcalan sürmanşeti.
    ama ben hakaret,tahkir,tezyif olmadıkça her türlü düşünce ve görüşün basım yayınının serbestiyesinden yanayım.
    hakaret ve küfredenlerin kimler olduğunu görmek için, dünkü tarihi olaydan sonra bugün manşetinden taraf'a çakma ezikliğini gösteren birgün'e bakabilirsiniz mesela.tarihi bir olay oluyor,ilk defa asker,sivil iradeye ram oluyor ancak birgün'ün uğraştığı şeye bakın.
    bu tarz olaylar turnusol gibidir.
    kimin ne olduğunu hepimiz görüyoruz ve değerlendiriyoruz...

    YanıtlaSil
  4. Aynı yazıyı yazan adsızım, hesabım yok maalesef böyle idare edicez simdilik.

    Turnusol kagıdıdır, dogrudur. Söylediklerinize de katılmıyor degilim. Lakin bunu Taraf paçavrasının yaptıgı sekilde yapılmasına en az senin kadar demokrat birisi olarak karşıyım. Zaten yazdığım hiç bir şeye cevap yazmamışsın. Meseleye genel yaklaşmıssın, idealler ölçüsünde itirazım yok zaten. Bunu açıkca da ifade etmiştim. Hiç bir gazeteye, ahlak sınırları içerisinde kalındığı sürece, zincir vurulmasına karşı değişim.

    Taraf'ın yaptıkları, hiç gevelemeye gerek yok, ahlaksızlığın dik alasıdır. Bilgi kirliliğini kasten yaratmaktır. SÖyledikleri onlarca yalanı sırf ideallerimizi destekliyor diye de görmemezlikten gelmek benim anladığım özgür ve sivil bir topluma yakışmaz. Demokrasiye hiç yakışmaz.

    Size yansıtılan, Taraf'ın dışındaki hiç kimse demokrat değildir şeklinde. Maalesef buna, sizin gibi mutlak doğruymuşcasına, inanan çok kimse var.

    bu uğurda ne kadar çarpık haber, ne kadar yalan ve iftira var ise, bütün bu bilgi kirliliği içinde kamuoyu vicdanında kabul görmekte. Bunun adı en kısa yönden itibarsızlaştırmadır. Hedef göstermedir. Demokrasi dediğimiz şey de bu değildir, sakın hata yapmayın.

    İnsanlara etiketler takıp, fikirlerini basit taraflara ayırıp, topyekün bir nefreti iftira ile kusan bir gazeteye sırf demokratız diye sahip çıkmak, önceliklerimizi gözden geçirmeye gerektirir. Mevzu bahis demokratlığa gelince, ülkede bir avuç demokrat yok. En az Taraf gazetesi kadar demokrat milyonlarca insan var burada. Demokratlık "özgürlük" adına bireylere, değerlere, fikirlere, tüzel kişilere, ahlak sınırlarını hiçe sayarak, gazetecilik etiğiniin yerle yeksan edilmesi ile olmuyor maalesef. Ama bu ülkede, herşeyde olduğu gibi, burada da çarpık bir anlayış egemen.

    Adaletin keyfi şekilde esnetilebilecegine inanmış, kuralları "büyük resim" için paramparça hale getirmeye itirarı olmayan hiç kimse çıkıp özgürlükten, demokratlıktan bahsetmemeli. Bizler vatandaşız, milletvekili ya da bu işten ekmek yiyen kimseler değil. Azıcık daha cesur olabiliriz bu konuda.

    Demokrasinin en temel kuralıdır denetim. Kendi destekçileri gazetesini denetleyemiyorsa, peşinden "büyük resim" için her türlü vicdani ve hukuki değeri çiğnemeye sesini çıkarmıyorsa, buradan çıkacak demokrasi, sadece bir grubun tekelinde olur. Buna da sadece adı demokrasi olur.

    Dediğiniz gibi turnosol kağıdıdır bu düzen. Kendi adıma başka bir cevap eklemeyecegim hem yeri degil, hem de daha açık yazamazdım herhalde.

    Bir daha Taraf okurken yazdıklarımı da hatırlayarak okumanız dileklerimle,
    Saygılar.


    Not: Birgün okuru değilim. Birgün'e yaptığınız eleştiriler doğru da olabilir, itirazım yok. Ama bu Taraf'ın o haberde DE kasten itibarsızlaştırmaya yönelik yalan söylediği gerçeğini değiştirmez. Yarın vatandaş zaten komunistti o general diyecek sırf bu yüzden. McCarthy örneği verilir hep, acı ama tam anlamıyla cuk oturan bir örnek. Taraf yazarları bugün tvlerde nefret kusarken, utanmadan tehdit de ediyorlar insanları. Demokrasi ve özgürlük anlayışı buysa, ortaokul vatandaşlık dersinden tekrar okumaya başlamaları yerinde bir hareket olacaktır.

    YanıtlaSil
  5. Düzeltmek istiyorum, orada zincir vurulmasına karsı degilim yazmısım, zincir vurulmasına karsıyım olacak o. Çok hayati bir hata olmuş, düzeltme gereği gördüm.

    YanıtlaSil
  6. @adsiz
    sizin bahsettiğiniz de spesifik bir örnek değil ama.sadece dünkü manşetten yola çıkarak mı bu kadar öfke doldunuz merak ediyorum açıkçası.
    tarafı çok büyüten biri de değilim.tarafın yazı işleri de çok ciddiye almıyorlar hakeza gazeteciliği.sayfalar makaralarla dolu.
    kafalarına göre takılan bir gazete.
    önemli bulduğum köşe yazarları var.
    ama sadece baransu düşmanlığından bi yere varamayız.
    baransu 2 tane telafisi güç ve imkansız habere imza atmıştır,fena da sıçmış olduğu 2 manşet haberdir.bunun bedelini ödemesi gerekir.
    ancak bu 2 tane yapılmış sorumsuz haber/manşet yüzünden, benim bahsettiğim tarihi manşetleri övme hakkım saklıdır diye zannediyorum.
    bugünkü manşet de kim ne derse desin ben önemli bulduğum için vurgulamak istedim ve yazı yazdım.onun haricinde taraf'ın mutfağıyla benim dünya görüşüm yaşam şeklim arasında çok büyük farklar var.
    taraf'a paçavra demenizin altındaki nedenleri daha belirgin ve net anlatırsanız daha somut konuşabiliriz.
    yok eğer mesele sadece yoldaş general meselesiyse onun fena bir s.çış olduğunu zaten resimin altında yazdığım yazıda vurguladım.

    YanıtlaSil
  7. Aslında cevap vermeyecektim yeri değil diye ama güzel noktalara değinmişsiniz, ben de oradan gideyim.

    Baransu özelinde değil. Benim hocalarımdan birisi de o gazetede(gerçi sıradan bir haber aracı olarak bakmakta fayda var)yazıyor. Başka bir çok haberde aynı etik dışı uygulamayı ve karalamayı yapıyorlar. Köşe yazarları ayrı bir konu ve ben hep gazetelerden bağımsız değerlendirilmesi gerektiğini düşünürüm, o yüzden bu yöndeki fikirlerinize katılıyorum.

    Mesele yoldaş general meselesi değil. Şöyle toparlayalım.En somut örnek şike meselesidir. Bu konuda takındıkları tutum toptan yargılama ve kamuoyunda asmaktan öteye gitmiyor. Bunu örnek olarak seçtim zira bahsi geçen gerçekten önemli davalarda da farklı bir tutum izlemediler. Davanın önemini (hem şike hem de diğerleri) ayaklar altına aldılar. Bunu önemli bulmamnın sebebi ise gazete ve televizyonun, okuma oranının çok az olduğu bir ülkede, kamuoyunda ne kadar önemli olduğunu belirtmek.

    Ulusal bir gazeteye sıradan bir blog muamelesi yapamıyorum maalesef. O yüzden hem şike, hem Ergenekon,hem de Balyoz davalarında tutuklama ve iddialar (henüz elle tutulur bir yere de varılmamışken) sadece karalama aracı olarak kullanılırken, bunu görmemek için ya çok saf ya da çok partizan olmak lazım. Temizliğe inanıyor olmak, bu inancı sömüren örneklerini her gün Taraf'ın liderliğinde görmemize engel değil.

    Dediğim gibi maalesef okuma oranı yerlerdeyken ülkede, kamuoyunda bir algı yaratan ve yaratma aracı olarak son derece yanlı bir tutum sergileyen bir gazeteye, paçavra demeyi de uygun buluyorum.

    Kendilerini ciddiye almıyorlar diyorsanız eğer, ciddi olduğunu iddia ettikleri "argümanlara" daha fazla ahlaki değer katmalarına gerek yok. Aksi takdirde, demokrasinin en yılmaz ve tek savunucularıyız demek son derece ciddi bir tutumdur. Hiç yoktan, gırgır geçilmesi son derece talihsizdir diyebilirim.Buradaki agresif eleştirim asla fikir ve basın hürriyetine karşı değil. Ama Taraf'ın tutumu bu hürriyetin sınırlarını kendi işine geldiğince esnetmekten ibaret.

    Yazarları ve haberleri ile, karşı çıkan herkese "siz eski Türkiye'siniz, bu süreci sulandırıyorsunuz, siz darbecisiniz, özgürlük karşıtısınız ve hatta köhne komunistsiniz" tadında cevaplar ile saldırıyorlar. Şimdi size soruyorum, bu mudur adaletli olmak, demokratik olmak?

    Ozan Rasim Kütahyalı ve Mehmet Baransu (kendisinin entellektüel olarak çok zayıf bulduğum kitabını da okudum, bilgim yeterince var hakkında) bu tavrı somutlaştırdığı için önemli.
    Yoksa diğer yazarları ya da gerçekten önemli haberlerini yok saymak demek değil bu.

    Buna ek olarak, işe gelen şeyleri salyalar saçarak savunan Taraf elemanlarından aynı hassasiyeti işlerine gelmeyen haksızlıklara da göstermelerini beklrim. Bunu henüz yapamadılar ama hangi gazete yapıyor ki dersen, cevabım "2 kötü bir iyi etmez" olur.

    Tek tek arşiv tarayıp haber bulmak oldukça kolay ama bunu yapmayacağım. En son şike ve Fenerbahçe meselesini takip etmek yeterince güçlü bir örnek olur zaten.

    Son olarak şuna da dikkat çekelim. Taraf'ı diğerlerinden ayırmamak gerek. Bugün TRT'de Serhat Ulueren "adaletten" dem vuruyorsa, bunu da hiç bir kanıta dayandırmadan yapıyorsa ve Taraf gibi araçlar da bu çizgide tüm hukuki katle rağmen, desteksiz propagandaya devam ediyorsa, orada demokrasinin gereği olan şeffaflık, tutarlılık ve ilkesellikten söz etmek en kibar tabirle adalete uzak olmak demektir.

    Bu ülkenin demokratik, bilgiye ve akla dayanan ve sivil bir hukuk devleti olmasını isteyen birisi olarak, bu eğer Taraf'ın(ve zihniyetinin) güdümünde olacaksa, buna karşı çıkmayı kendime bir borç biliyorum.

    Sanırım daha somut olmuştur artık.

    (şike özelinde açıklamaya çalışmam Fenerbahçe'li olmaktan öte en güncel mesele olmasındandır.)

    Son olarakta, beni gerçekten iyi anladığınızı sanıyorum. Dediğim gibi Taraf'ı okurken veya yazarlarını ve benzerlerini takip ederken, daha sorgulayan bir yaklaşım almanız umuduyla kolay gelsin diyorum...

    Saygılar,

    YanıtlaSil